Web site cookie 'leri ve hurriyet.com.tr ile hurpass.com un arsızlığı

Belli bir süre önce internetten gazetesinin köşe yazılarının okunması için üyelik ile giriş yapma zorunluluğu getiren hürriyet gazetesinin bu uygulamadan nasıl etkilendiğini kendileri bilir fakat, ben kişisel olarak bu uygulamayı kişisel hak ve özgürlükler adına yanlış bularak o gün bu gün adı geçen gazetenin sayfasına girmem.
Geçen gün aynı grubun farklı bir gazetesindeki haberleri okurken birden sayfanın üst kısmında adımın yazdığını görünce çok şaşırdım. hayırdır diyerek o kısma mouse u götürdüm ve şaşkınlık yaşadım! Çünkü benim herhangi bir kaydım olmamasına ve haberi okumadan önce herhangi bir siteye giriş yapmamama rağmen, sayfanın üst kısmında benim adım yazmaktaydı. Tabi ki hemen ordan çıkış yaptım ve ne haberi okuyasım kaldı, ne de bu haber sitesini ziyaret edesim. Ve ayrıca bu üyelikle ilgili üyeliğimin benden habersiz açılmış olmasından dolayı üyeliğimi silmek için sistemlerini ziyaret ettiğimde üyelik silinemediği sadece dondurulabileceği bilgisini gördüm. Hürriyet.com.tr ne yapmaya çalışıyorsun sen.

Sonra bu olayın nasıl olabileceğini düşünürken, kullandığım browserda o anda facebook hesabımın açık olduğunu gördüm. Ve bu siteler facebook hesabı ile giriş yapabilirsin hem de daha kolay diye reklam yapıyormuş. Meğer bu sitelerin sistemine girişte facebook hesabı olanlara kolaylık sağlamalarının sebebi, aslında sitelerine üye olmayan fakat facebook hesabı olan ve o an açık olan kişilerin hangi haberleri okuduğuna, gündemdeki hangi başlıklara dikkat ettiğine dair bir kayıt oluşturabilmek.

Facebook un da bir süredir uyguladığı akıllı reklam sistemleri sizin internette gezdiğiniz tüm sitelerin bilgisini alarak size beğeni ve o dönemde aradığınız şeylere uygun reklamlar çıkartıyor. İyi işte ne güzel aradığımız konular ile ilgili site veya reklamları direk önümüze çıkarıyor diye düşünülebilecek bu sistemin sizin internetteki tüm aktivitenizi kayıt altında tutması ve bu kayıtları sizi yönlendirebilmek için reklamlarla kullanması da mümkün. Ve bunların hepsi de bana Big Brother - Büyük Birader - 1984 - George Orwell ı hatırlatıyor. Bu konuda bir önbilgi için bu yazıma bakabilirsiniz; 1984 George Orwell

Peki tüm bunlar konusunda bir çözüm var mı derseniz, browserınız cookie kayıtlarını engellemesini veya browser kapandığında tüm cookie lerin silinmesini komutlayabilirsiniz. Bu konuyla ilgili detaylı yazımı da yakında paylaşacağım.

BİZ - Yevgeni Zamyatin

we yevgeniy ivanoviç zamyatin
BİZ - Distopya türündeki ( 1984 ve Cesur Yeni Dünya ) kitapları okuduktan sonra bu kitaplardan çok daha önce yazılmış ve bu kitaplara esin kaynağı olmuş, hatta birine klavuzluk etmiş ve çok benzerinin yazılmasını sağlamış bir kitaptır. 1920'de kendi dilinde yazılmış olan kitap dönemin yasaklamaları ve baskıları sonucu kendi ülkesi olan Rusya'da basımına izin verilmediği için 1923'te Çekçe olarak basılmış, 1924'te ingilizce çevirisi yapılmış ve Türkçe çevirisi ve basımı 1988 yılında yapılmış. 

Yazar tek bir güzel ütopya olacağı inancında olanları kızdırmıştır çünkü yazara göre son devrim yoktur. Bir sistemin ebediyen mükemmel kalması gibi bir durumu kabul edemez yazar. Her sistemin kendi içerisinde zamanla oluşan aksaklıklara veya çağın gereksinimlerine göre yeni düzenlemeler yapması gerektiğini belirtmiştir. Her sistem bir devinim içinde zamana ve gereksinimlere uygun gelişmeleri yapmak zorunda olduğu açıktır.

Yazarın kitabı yazdığı dönemde "Stalin" olmamasına rağmen "Totaliter" rejimlerin yaratacağı olumsuzluğu görebilmiş ve kitap, "Tek Devlet" anlayışının ve toplumu bireyden bağımsızmışcasına tek olarak görmenin ve toplumda "BİZ"ci anlayışı egemen kılmanın, kişisel "BEN"likleri mahvedeceğini, özgür düşünmeyi ve bireysel istek ve hareketleri kısıtlayacağını ve kişisel düşünceyi mahvederek insanları tektipleştirip, robotlaştıracak ve tek menfaat olarak "Toplum-Biz" in ve "Tek Devlet" in devamı olarak gören, toplumun ve devletin devamı için belki de daha faydalı ve çok daha kolay gelişim sağlayabilecek farklı fikir, düşünce ve hareketlerin zararlı olduğunu ve demokrasinin ve bireyselliğin ve özgür düşüncenin imha edilmesi gerektiğini düşünen totaliter sisteme karşı bir başkaldırı kitabıdır. 

İnsanların demokratik seçim hakları olmayan, aykırı ses çıkaranın yok edildiği, farklı düşünmenin veya kendisine göre daha keyiflice vakit geçirecek hareketlerin tamamen kısıtlandığı bütün totaliter rejimleri eleştiri kitabıdır. Ve tabi ki bu yüzden de dönemin Rusyasında ve sonrasındaki zamanlarda totaliter rejimlere giren diğer avrupa ülkelerinde yasaklanmıştır. Sosyalistlerin asla sevmediği ve nefretle eleştirdikleri bir eser olan 1984 kitabına da esin kaynağı olmuş, hatta 1984ün ana çatısı bu kitaptan alınmıştır.

Yazar totaliter rejimin olumsuzluklarını ve sonlu ütopyacılığın yanlışlığını kendine özgün edebi roman dili, sade ve etkili betimlemeriyle anlatmıştır. Demokrasinin ve "Toplum ile Bireyin hak ve kazanımlarının dengelenerek kurulmuş" sistemlerin önemini ve güzelliğini anlamamızı sağlayan etkileyici ve güzel bir kitap.